12 Temmuz 2020 Pazar

Arsenal 1-1 Leicester: Arsenal’i genç golcüsü Nketiah yaktı!

    Mikel Arteta’nın Southampton maçıyla başlayan 3’lü savunma tercihine, Arsenal ciddi reaksiyon vermişti. FA Cup maçıya birlikte 4/4, Premier Lig’de ise 3/3 ve gol yemeden devam ediyorlardı. Bu sezon Arsenal için gol yememek mucizevi bir şey, Arteta bir şeyleri başarmış gibi görünüyor. Sezona peri masalı gibi başlayan, akıllara 2015-2016 sezonunu getiren ancak pandemi dönüşünden sonra 4 maçta yalnızca 1 galibiyet alan Leicester, Şampiyonlar Ligi mücadelesi için avantajını kaybetmek istemiyordu. Premier Lig’in 34. haftasında gözler Arsenal - Leicester karşılaşmasındaydı.


Arsenal (3-4-3): Martinez; Mustafi, Luiz, Kolasinac; Bellerin, Ceballos, Xhaka, Tierney; Saka, Lacazette, Aubameyang.

Leicester (3-4-1-2): Schmeichel; Bennett, Evans, Çağlar; Justin, Ndidi, Tielemans, Albrighton; Perez; Iheanacho, Vardy.


    Arsenal, geçtiğimiz hafta oynanan Wolves karşılaşmasındaki 11’inde 2 değişikliğe gitti. Bellerin ve Lacazette 11’e geri döndü.
Leicester’da ise Ryan Bennet ilk kez 11’de şans buldu. Geçtiğimiz hafta 3’lü savunmayla sahaya çıkan Brendan Rodgers, şablonu bu hafta da bozmadı. Bennett’ın 11’e girmesiyle James Justin sağ stoperden sağ wing-back’e geçti, Albrighton sol wing-back’te konumlandı.
Arsenal, 3’lü savunmaya geçmesiyle beraber topa sahip olma oyunundan vazgeçip direkt hücum oynama mantalitesine dönmüştü. Bu mantalite Arsenal’in yıllardır alıştığı oyundan bambaşka bir oyun stiliydi. Eldeki kadro kalitesi, alınan kötü sonuçlar, elde edilemeyen kazanma alışkanlığı Arteta’yı buna itmişti. Arsenal için iyi oynamaktan ziyade kazanmak önemliydi.

    Leicester, topa sahip olma oyunu ve pas oyunu oynayan bir takım. Özellikle savunmadan çıkışlarda Çağlar Söyüncü ciddi bir rol oynuyor. Çağlar’ın 8 numara gibi olan özellikleri ve Rodgers’ın mantalitesi de kuşkusuz Çağlar’ın değerine değer kattı. Adına beste söylenen bir adamdan bahsediyoruz. “We’ve got Söyüncü!”

    Geçtiğimiz hafta kötü gidişe Crystal Palace karşısında alınan 3-0’lık galibiyetle dur diyen Leicester, bu karşılaşmada Arsenal karşısında olduğu gibi 3-4-1-2 dizilişiyle sahaya çıkmıştı. Topa sahip oyunundan fedakarlık edip, daha çabuk skora gitmeyi hedefleyen bir yapıya sahipti. Nitekim istediğini de almıştı ancak Arsenal’in oyun tercihi, Leicester’ı yeniden topa sahip olma oyununa itti. Aubameyang’ın zaman zaman sol açık, zaman zaman santrafor gibi konumlanması, inanılmaz sprinter özelliği ve savunma arkasına çok doğru koşular yapabilmesiyle oyunun belirli bölümlerinde Arsenal “kick and rush” yani “vur ve koş” tercihiyle de ciddi tehditler yarattı.

    Arsenal, 33 haftalık periyotta ilk kez domine ettiği bir ilk yarı geçirdi. Çok net bir şekilde 3-0, 4-0 yapabileceği karşılaşmada soyunma odasına 1-0’la girdi. Leicester karşısında oynanılan bu oyun, taraftarların içini kıpır kıpır ettiriyordu. Bu sezon Arsenal için bu inanılmaz bir şeydi. 45-68 arası derinde bekleyerek, resmen kontra oynayan Arsenal, 2. golü de buldu ancak ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Saka’nın muhteşem performansı ve etkili oyunu Leicester’a zor anlar yaşattırdı. 2 santrafor oyuncusunun yanında dengeliyici oyuncu olarak yer alan Saka, bu yapıdaki en kritik role sahip. Pepe’yle ya da Martinelli’yle bu oyunu oynamak çok zorlaşır.

    59. dakikada Barnes - Iheanacho ve Fuchs - Albrighton değişiklikleriyle 3-4-3’e dönen ve orijinal bek oyuncularıyla sahada yer alan Leicester, saha içinde daha dengeli durdu. 70. dakikaya kadar istediği oyunu oynayan Arsenal’de, 71. dakikada 2 değişiklik gerçekleşti. Arteta’nın kiralıktan çağırdığı ve göz bebeği olan Nketiah, Lacazette’in yerine, Willock ise Saka’nın yerine oyuna girdi. Kimse farkında değildi ama bu aslında sonun başlangıcıydı…

    75. dakikada saçma sapan bir şekilde faul yaparak kırmızı kart gören Nketiah, Arsenal’i 10 kişi bıraktı. Bu dakikadan sonra ipler tamamen Leicester’ın eline geçti. Akıllara tek bir soru geldi, Arsenal sendromu yaşanacak mı?

    Kırmızı karttan hemen sonra Gray - Bennett değişikliği yapan Rodgers, sağ açıkta Gray, sol açıkta Barnes, forvet arkasında Perez ve en uçta Vardy şeklinde olarak 4-2-3-1’e döndü. Zaman zaman Perez’in de sahte 9 gibi konumlanmasıyla hücum sırasında 4-4-2’ye dönen bir sistemle sahada yer alan Leicester, 82’de Praet - Ndidi değişikliğiyle tüm riskleri aldı. Arsenal üzerinde yoğun baskı kuran Leicester, 85. dakikada Vardy’nin golüyle 1-1’i yakaladı. Gol krallığında zirvede yer alan Vardy, bu sezonki 22. golünü kaydetti. En yakın takipçisi Aubameyang da 21. dakikada attığı golle gol sayısını 20’ye yükseltmişti.

    85. dakikada Vardy’nin attığı golden sonra tepetaklak olan Arsenal, en son 2013-2014 sezonunun mayıs ayında 3 maçlık gol yememe serisi elde etmişti. Arsenal’e karşı Emirates’te son 13 maçta yalnızca 1 kez 1 puan alabilen Leicester, Arsenal ile 1-1 berabere kalmayı başardı. Vardy’nin attığı gol ve Mustafi’ye yaptığı hareket ciddi tartışma konusu oldu. 75. dakikaya kadar farklı galibiyet alabilecek olan Arsenal, 75’ten sonra farklı senaryoların gerçekleştiği maçta Leicester ile 1-1 berabere kalarak sezon özeti olan Arsenal sendromunu devam ettirdi. Kuşkusuz Nketiah’ın kırmızı kartı bu sendromun başrolü oldu.

3 yorum:

İsmini vermek istemeyen bi izleyici dedi ki...

O DA GÜL DALINDA VAAAAAAARRRR SELVİDE BOYLUM SAR BENİİİİİİ

Adsız dedi ki...

çok başarılı bir yazı olmuş. eline, emeğine sağlık.

Adsız dedi ki...

Yolun açık olsun...